GENEL MERKEZLERE
Konfederasyonumuz bugün (28 Mart 2013) yapılan Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısına katılmıştır.
Devlet Personel Başkanlığı (DPB) tarafından 22.03.2013 tarihinde konfederasyonumuza gönderilen yazıda; söz konusu toplantının gündeminin 2012-2013 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri sürecinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulunca, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nda görüşülmesine karar verilen konular olduğu belirtilmiştir. DPB yazısında, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nun 2012 Yılı Kasım ayı toplantısında ele aldığı konulara ilişkin yapılan çalışmaların değerlendirileceği ifade edilmiştir. Ancak dün (27 Mart 2013 Çarşamba) akşam saatlerinde Devlet Personel Başkanlığı tarafından konfederasyonlara yeni bir yazı gönderilmiştir.
Söz konusu yazıda ise 28 Mart Perşembe günü yapılacak Kamu Personeli Danışma Kurulu Toplantısının gündemine;
$11- 657 sayılı kanunda öngörülen personel statülerinin değerlendirilmesi,
$12- Personel dağılımındaki dengesizliğin değerlendirilmesi,
$13- Kamu kuruluşlarında yöneticilik görevlerine atanmada aranan hizmet süresi şartı ile yöneticilik görev sürelerinin değerlendirilmesi,
$14- Kariye mesleklere atanma şartlarının değerlendirilmesi,
$15- 657 sayılı kanunda öngörülen disiplin cezalarının değerlendirilmesi,
$16- 657 sayılı kanuna ilişkin diğer düzenleme tekliflerinin değerlendirilmesi konularının da eklendiği belirtilmiştir.
Çalışma Bakanı bugün gerekçeleştirilen Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısının açılışında; toplantı gündeminde bulunan konuların Bakanlar Kulunu’nda tartışıldığını, tartışılan konularla ilgili tarafların görüşlerinin alındıktan sonra değerlendirme yapılacağını, henüz ortaya konmuş bir taslak olmadığını ifade etmiştir. Bakan, Kasım 2012’de Kamu Personel Danışma Kurulu toplantısında konuşulan ve toplamda 161 konuyu ilgilendiren kamu çalışanlarının özlük ve sosyal haklarıyla ilgili konular üzerinde çalışmaların devam ettiğini belirtmiştir. Basının ısrarlı soruları üzerine Çalışma Bakanı sosyal tarafların görüş ve önerileri alınmadan taslak hazırlanmadığını, memurların rotasyonu gibi konuların netleşmediğini, basında çıkan haberlerin spekülasyon olduğunu belirtmiştir.
Devlet Personel Başkanlığı yetkilileri ise; Kamu Görevlileri Hakem Kurulunda alınan kararlardan, itfaiyecilerin genel idare hizmetleri sınıfına alınması konusunda Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, sendika temsilcisinin disiplin kurulunda bulunmasıyla ilgili YÖK Başkanlığı’nın ve enformasyon memuru kadrosunda çalışan personelin kadro unvanının turizm araştırmacısı olmasıyla ilgili Maliye Bakanlığı’nın sorun çıkardığını bilgisini vererek, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararı ile kabul edilen hususların kalıcı hale gelebilmesi amacıyla kanun çalışması yapıldığını ifade etmiştir.
Konfederasyon Genel Başkanımız toplantı gündeminin geç gönderilmesini eleştirmiş ve belirtilen konularla ilgili KESK olarak görüşlerimizin hazırlanarak daha sonra sunulacağını ifade etmiştir. Diğer konfederasyonlar da aynı eleştiriyi yapmıştır. Bunun yanı sıra 2012 yılı toplu sözleşme görüşmelerinde kararlaştırılan ve Kamu Personeli Danışma Kurulu’nda konuşulacak 161 konuyla ilgili henüz bir gelişme sağlanmamasını eleştiren Genel Başkanımız toplu sözleşme görüşmelerinde kamu çalışanlarının mali ve sosyal hakları dışında kalan özlük hakları, sendikal hakları, demokratik ve siyasi haklarının toplu sözleşme kapsamında değerlendirilerek karar altına alınmasına dair şerhimizi hatırlatarak sürecin KESK’i haklı çıkardığının altını çizmiştir.
Kasım 2012 ve Mart 2013 tarihlerinde yapılan Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantıları ile aralarda yapılan teknik toplantıların bir oyalama sürecine dönüştüğünü vurgulayan Genel Başkanımız ayrıca basına yansıdığı kadarı ile bazı bakanların memurlarla ilgili sarf ettikleri olumsuz sözlere karşı eleştiride bulunmuş, bunu basın önünde açık bir şekilde ifade etmiştir.
Genel Başkanımız toplantı gündeminde belirtilen konularla ilgili görüşlerimizi daha sonra ileteceğimizi belirtmiş ancak kısaca temel bakış açımızı ortaya koymuştur. Çalışma Bakanına çeşitli sorular sorarak toplantı gündemindeki konularla ilgili Bakanlar Kurulu’nda yapılan tartışmada hükümetin nasıl bir kamu yönetimi arzu ettiğini, nasıl bir kamu hizmeti vermek istediğini ve çalışanların ortak örgütlenmesinden yana olup olmadığını sormuştur. Çalışma Bakanı bu sorulara doğrudan cevap vermeyerek sadece kamuda verimli çalışmayı istediklerini, yapılacak tartışmalardan sonra “çalışan” isminin kabul edilmesi halinde ortak örgütlenme konusunun tartışılabileceğini ifade etmiştir.
Genel Başkanımız gündemle ilgili olarak kısaca;
$1- Kamu çalışanlarının tamamının parçalı istihdamına son verilerek kadrolu çalışması gerektiğini açıkça ifade etmiştir. Dolayısıyla sözleşmeli veya geçici çalışma biçimlerine karşı çıkarak bunların tamamının kadroya alınması gerektiğini kaydetmiştir. Bu bağlamda iş güvencesi konusunda kesinlikle geri adım anlamına gelecek bir düzenlemeyi KESK olarak kabul etmemizin mümkün olmadığının altını tekrar çizmiştir.
$12- Kamudaki asıl sorunun personel eksikliğini olduğunu, eğitimde yaklaşık 200 bin, sağlıkta yaklaşık 100 bin personel açığı bulunduğunu, öncelikle personel açığının giderilmesi gerektiğini belirterek kamu personelinin rotasyonunun sürgün anlamına geleceğini bu nedenle KESK olarak buna karşı olduğumuzu vurgulamıştır. Personel açığı bulunan yerlerle ilgili gönüllülük temelinde ilave ücret ve sosyal haklar verilerek sorunun çözülebileceğini ifade etmiştir.
$13- Hükümetin niyetinin üst düzey kamu görevlilerini (genel müdür yardımcıları ve üstü) ‘hükümet memuru’ haline getirmek olduğunu, bu durumun kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı olduğuna dikkat çekerek hükümetin nasıl bir kamu hizmeti anlayışı benimseyeceğini net olarak ortaya koyması halinde bu konunun daha açık bir şekilde tartışılabileceğini ifade etmiştir.
$14- Kariyer mesleklere atanma şartlarının tartışılabileceğini ifade etmiştir.
$15- 657 sayılı kanundaki disiplin cezalarının amacının kişiyi cezalandırma olduğunu, oysa bu anlayışını terk edilerek yeniden belirlenecek fiillerin davranışı engellemeye dönük olarak hazırlanması gerektiğini ve bu temelde bu cezaların tamamının tartışılabileceğini ifade etmiştir.
$16- Hükümetin niyetinin kamu personel rejimini tamamen değiştirmek olduğunu, bunu parça parça hayata geçirdiğini ve bugüne kadar kamu çalışanlarının ve konfederasyonlarının taleplerini görmezden geldiğini ifade ederek, bu konunun kısa zaman diliminde ele alınarak oldubittiye getirilmesinin karşısında olduğumuzu ifade etmiştir.
Diğer konfederasyon başkanları da kadrolu çalışma ve iş güvencesi konusunda aynı tutumu takınmışlardır. Memur Sen Başkanı üst düzey kamu görevlilerinin ‘hükümet memuru’ olabileceğini ifade etmiştir.
Çalışma Bakanı, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nda konuşulan 161 konu ile ilgili taraf olarak herhangi bir söz vermediklerini, bu konunun Başbakanlıkta tartışıldığını, dolayısıyla son şeklinin Başbakanlıkta verileceğini belirtmiştir. Konfederasyon başkanlarının eleştirisi üzerine Başbakanlıkta yapılacak bu konuyla ilgili toplantıya konfederasyon başkanlarının kendi görüşlerini sunmak için katılabileceğini ifade etmiştir.
Toplantı gündemindeki 657 sayılı kanunla ilgili konular hakkında Çalışma Bakanı süreci aceleye getirerek, bir hafta sonraya toplantı teklif etmiş, konfederasyon başkanları buna karşı çıkmışlardır. Dolayısıyla bir sonraki toplantının ne zaman olacağı belli değildir.
Toplantı esnasında yetkili sendikamız olan Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası (Kültür Sanat Sen) Genel Başkanı hizmet kolundaki sorunları ve talepleri birkaç kez söz alarak ifade etmiştir. Enformasyon memuru kadro unvanın turizm araştırmacısı olarak uygulanmasına yönelik Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararına rağmen Maliye Bakanlığı’nın bu kararın hayata geçirilmesine engel olmaya devam ettiğini hatırlatan Kültür Sanat Sen Genel Başkanı, sözleşmelilere yemek yardımı verilmesi kararının da Ankara dışında hiçbir yerde uygulanmadığını vurgulamıştır.
Kültür Sanat Sen Genel Başkanı, yine toplu sözleşmede giyecek yardımının her sene verilmesinin kararlaştırıldığını ancak kültür ve sanat hizmet kolundaki kamu kurumlarının büyük bölümünün giyecek yardımını 2 senede bir hatta bazı giyim malzemelerinde 5 senede bir verme kararları alarak açıkça toplu sözleşmeyi ihlal ettiklerini kaydetmiştir. Sanat kurumlarında, ‘misafir sanatçı’ ya da ‘süreli sözleşmeli personel’ adı altında sözleşmeli olarak istihdam edilenlerin durumuna da dikkat çeken Kültür Sanat Sen Genel Başkanı söz konusu statüde istidam edilenlerin sayısının kadrolu olarak çalışanların sayısı kadar olduğunu hatırlatarak buna rağmen sendikal örgütlülüklerinin ve toplu sözleşmeden yararlanmalarının engellendiğini vurgulamıştır. Kültür Sanat Sen Genel Başkanı söz konusu statüde istihdam edilenlerin yaşadıkları mağduriyete son verilmesi için kadroya geçirilmeleri gerektiğinin altını çizmiştir. Ayrıca Kültür Sanat Sen Genel Başkanı Devlet Tiyatroları ve Opera Disiplin Kurullarına sendika temsilcisinin katılabilmesiyle ilgili Devlet Personel Başkanlığı’nın olumlu görüş vermesini sağlamıştır. Diğer konularla ilgili çalışmalar devam edecektir.
Toplantıyı ana hatları ile değerlendirmek gerekirse;
1- Toplu sözleşme görüşmelerinde KESK’in ısrarla savunduğu toplu sözleşeme kapsamına mali ve sosyal haklar dışındaki özlük haklar, demokratik ve siyasal hakların dahil edilmemesinin hükümet tarafından suistimal edildiği ortaya çıkmıştır. KESK’in muhalefet şerhi maalesef gerçekleşmiştir. Bu durumda Memur-Sen ve Kamu-Sen’in bu soruna sebep olmaları nedeni ile durumu izah etmeleri gerekmektedir. Hükümet Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu kamu çalışanlarını taleplerini konuştuğu ama yerine getirmediği bir oyalama platformuna çevirmiştir.
2- Toplantı gündeminin bir gece önceden bildirilmesi hükümetin kafasındaki kamu personel rejimini sosyal taraflara tartışmış gibi gösterip acele bir şekilde Meclis tatile girmeden gerçekleştirmek istediğini göstermektedir. Bu nedenle sendikalarımızın yukarıda belirtilen gündem maddeleriyle ilgili kendi iç tartışmalarını yapmaları ve sürece hazırlıklı olmaları gerekmektedir.
Bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz