14 Eylül 1992’de Kültür Bakanlığı’na bağlı işyerlerinde faaliyet göstermek üzere Ankara’da kurulan, KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu) üyesi kamu çalışanları sendikası.
Sendika, geçici yönetim kurulu üyeleri Süleyman Değer (başkan). Yılmaz Şekerbay, Fatma Demirkapı, İsmail Öztorun, Önder Yurdanur, Nesrin Tatlıoğlu, Enver Gültekin, Musa Arıkozan ve Ali Cinoğlu’nun da aralarında bulunduğu 135 kişi tarafından kuruldu.
6 Mart 1993’de yapılan 1. genel kurulda sendikanın yönetim kuruluna Raşit Dedebali (başkan), Fatma Demirkapı (genel sekreter), Ahmet Özbet, Yavuz Demirkaya, Pembe Taylan, İsmail Öztorun, Bilal Şimşir, Yücel Kiper ve Deniz Süslen seçildi.
25 Şubat 1995’de yapılan 2. genel kurulda yönetim kuruluna İzzet Polat Ararat (başkan), Bilal Şimşir (başkan yardımcısı), Cemal Balkız (genel sekreter), Hamza Bulu, H.İbrahim Orhan, Serpil Budak, Volkan Atak, Fatma Demirkapı ve Ahmet Köroğlu seçildi.
KESK yönetiminin , aynı işkolunda tanımladığı Eğitim-Sen, ÖES ve Kültür-Sen’e birleşmeleri konusunda görüşme çağrısı yapması üzerine, bu sendikaların yöneticileri Ankara’da iki toplantı yaptı. 23 Aralık 1995’teki ikinci toplantının sonunda, sendika genel başkanlarının imzasıyla şu açıklama yapıldı:
“Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tüzüğü gereği Eğitim, Bilim ve Kültür İşkolunda örgütlü olan Eğitim-Sen, Kültür-Sen ve ÖES birlik görüşmelerini başlatmışlardır. Birlik konusunda her 3 sendikada olumlu görüş belirtmekle birlikte özellikle ÖES, üyeleri arasında işkolu tespiti konusunda farklı görüşlerin bulunması ve birleşmenin aceleye getirilmesi halinde ÖES tabanının birleşik sendikaya taşınmasında güçlüklerin yaşanacağı görüşünü dile getirmiştir. Kültür-Sen’de ÖES’nin taşıdığı kaygıya katıldıklarını, ama süreç içinde birleşik sendikanın zorunluluk olduğunu, ayrıca üniversite ve sanatın özerkleştirilmesi konusunda ÖES ve Kültür-Sen’e ayrı görevler düşdüğünü belirtmiş, demokrasi mücadelesinin bir parçası olmakla birlikte üniversitede ve sanat alanında güçlü bir örgüt sağlanmadan birleşmenin çok anlamlı olmayacağı ÖES ve Kültür-Sen tarafından yinelenmiştir. Her üç sendika yöneticileri kendisini aynı alanda tanımlayan sendikaların zaman içinde tek bir güç haline gelmesi gerektiği inancında olduklarını belirtmişlerdir. Bunun sağlanması için gerekli çalışmaların sürdürülmesi ve bu doğrultuda ortak etkinlikler düzenlenmesi kararlaştırılmıştır.”
Kültür-Sen 29 Haziran 1996’da olağanüstü genel kurulunu topladı. Gündemde 3 madde vardı: Eğitim-Sen’le birlik konusu, tüzüğün bazı maddelerinin değiştirilmesi ve KESK delegasyonunun seçimi. Ancak yeterli çoğunluk sağlanamadığından, ilk iki gündem maddesi oylanamadı, yalnızca üzerinde tartışıldı. Eğitim-Sen’le birleşme konusunda Ankara Şubesi tarafından hazırlanarak toplantıda okunan ve görüşmeye açılan raporda özetle şunlar belirtildi: “Demokratik taleplerde, grevli toplu sözleşmeli haklarda, memurun siyasal haklarının geliştirilmesinde ve benzeri amaçlar için yapılan eylemlerde hep birlikteyiz. Ülkemizde kültür ve sanat adamlarının tümünün toplamının bile eğitim görevlilerinin toplam sayısının ortalama 1/30’unu bile bulmadığı düşünülürse, Kültür-Sen’in kendini feshetmesi halinde alanın boş kalacağı kesindir. Birleşme iki doğrultuda olabilir.
1- KESK’le diyolog kurarak yeni bir kültür-sanat işkolu oluşturmak ve ülke genelindeki kültür sanat adamları ve çağdaş hareketleri ile bütünleşmek.
2- Eğitim-Bilim Kültür işkolonda değişik bir yapılanmaya gitmek. Sözgelimi ‘federatif’ bir yapılanma yolu bulmak ve bunun için KESK Tüzüğünün geçici 19. maddesinin değişmesini sağlamak”. Toplantı, KESK’in 1. genel kuruluna gidecek delegelerin seçiminin yapılmasıyla sona erdi.
Kültür-Sen Haber Bülteni adlı bir yayın organı bulunan sendikanın Temmuz 1996 itibariyle şube sayısı 8, üye sayısı 3.200’dü.