5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri polis saldırısı ile başladı. KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, Ankara’ya yürüyen emekçilere yapılan saldırıyı kınadı
Burcu Cansu BURCU CANSU-BİRGÜN
1 Ağustos, 2019 13:55
5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri için yurdun dört bir yanından Ankara’ya yürüyen KESK üyelerine polis biber gazı ile saldırdı.
Aralarında MYK Üyesi İlhan Yiğit, Haber Sen Genel Sekreteri Burak Ustaoğlu, SES Kadın Sekreteri Selma Atabey, Tarım Orkan-Sen Başkanı Hamit Kurt’un da bulunduğu çok sayıda KESK’li gözaltına alındı. Gözaltına alınan KESK üyeleri serbest bırakıldı.
Polis saldırısında doğrudan gözüne biber gazı sıkılan Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt hastaneye kaldırıldı.
Kayıplarının telafisini, insanca yaşam ve güvenceli iş, güvenceli gelecek haklarının garanti altına alınmasını isteyen kamu emekçileri ve emeklilerinin Çalışma Bakanlığı’na yürüme talebi çevik kuvvet tarafından engellendi.
KESK MYK’si Çalışma Bakanlığına yürüme ve Bakanlık önünde taleplerini dile getirme talebinde ısrarcı olduğunu belirtti.
İlginizi çekebilir: Ankara Valiliği taşınıyor
Polis ise “60 kişi Bakanlık önünde açıklama yapabilirsiniz” dediğinde bunun kabul edilemez olduğu belirtildi.
Yolları kesilen KESK üyeleri, “Toplu sözleşme hakkımız, grev silahımız” , “Güvenceli iş, güvenceli gelecek” sloganları atmaya başladı.
Polis sürekli “Grubunun içinde bulunan gazeteciler ayrılmamız gerekiyor birazdan müdahale edilecek” anonsu geçti.
Kitlenin yüzde 70ini farklı alanlara dağıtan polis, oturma eylemi yapan KESK üyelerinin Bakanlık önüne kaldırımdan yürümesine izin vereceğini belirtti.
KESK Eş Genel Başkanları ise bütün kitlenin yeniden birleştirilmesini ve o şekilde gitmeyi kabul etme konusunda ısrarcı olduğunu söyledi.
KESK ÜYELERİNİN TALEPLERİ
• Tüm kamu emekçilerine kamu ulaşım araçlarından faydalanacağı ücretsiz aylık abonman kartı verilmesi
• Tüm kamu emekçilerine yılda iki kez brüt asgari ücret tutarında ikramiye verilmesi
• Göreve ilk başlayan kamu emekçilerine iki maaş tutarında ‘hoş geldin ikramiyesi’ verilmesi
• Ücretsiz kamu kreşleri açılıncaya kadar 0-6 yaş arasındaki her çocuk için 750 TL tutarında kreş yardımı verilmesi
• 2,13 TL olan fazla mesai ücreti maaşının aylık çalışma saati olan 140 bölünmesi sureti ile bulunan tutara çıkarılması
• Asgari ücretin vergi dışı bırakılması
• Lisans ve ön lisans mezunu tüm kamu emekçilerinin ek göstergesinin 3600’e çıkarılması
• Zorunlu BES kesintisinin kaldırması
• Mevcut emekli maaşlarının artırılması
• EYT haksızlığına son verilmesi ve kadın çalışanların 20 hizmet yılı, erkek çalışanların 25 hizmet yılı dolduğunda yazılı talepleri halinde emekli olma hakkı kazanması
• Kademeli geçişle ilgili yaş hadleri uygulanmaması, 5510 sayılı kanunda kademeli geçiş süresinin sonundan itibaren öngörülen yaş hadleri yerine kadınlarda 50, erkeklerde 55 yaşın dikkate alınması
• Ek ödeme adaletsizliğinin ortadan kaldırılması, farklı kamu kurumlarında aynı unvanda çalışan tüm kamu emekçileri arasında ücret eşitliğinin sağlanması
• 4/C den 4/B ye geçen personelin mevcutta yüzde 20 olan ek ödeme tutarının kademeleri temel alınarak yüzde 70 ile yüzde 105 bandına çekilmesi.
KAMU EMEKÇİLERİ AÇLIK SINIRINDA
Konuya ilişkin BirGün’e konuşan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, en düşük ücret alan kamu emekçisinin maaşının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Gezen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz KESK olarak bu konuyla alakalı birçok basın açıklaması yapmıştık. Biz farklı bir hesaplama yöntemi öneriyorduk. Asgari geçim indirimi üzerinden bir hesaplama yapılmasını söylüyorduk. Bunun belirlenmesi için komisyonlar oluşturulmasını talep ediyorduk. Bu taleplerimiz yıllardır dikkate alınmadığı için yoksulluk sınırı üzerinden hesaplamalar yaptık. Geçtiğimiz sözleşme üzerinden yoksulluk sınırı maalesef %37 yükseldi. Dolasıyla geçmişten bugüne kamu emekçilerinin enflasyon karşısındaki kayıpları bugün birikerek kamu emekçilerini açlık sınırına itmeye başladı. Bizim savunduğumuz en düşük ücret alan kamu emekçisinin maaşının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasıdır.”
Polis saldırısına da tepki gösteren Gezen, “Dört bir yandan arkadaşlarımız kalkıp Ankara’ya geldiler. Biz bu istekleri kabul etmediğimizi ve kitleyi bölmeyerek yürüyüşe devam edeceğimizi söyledik. Bunun üzerine polis saldırısı gerçekleşti. Bu saldırılara karşı oturma eylemi başlattık. Bunun üzerine oturma eylemine de saldırdılar. Ben ve arkadaşlarım ciddi şekilde darp edildik. Biz durumu kamu emekçilerine kurulmuş bir barikat olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.